Üniversitemizin İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü son sınıf öğrencisi İlker Yıldız’ın kaleme aldığı ve Sokak Yayınları’ndan çıkan “Paradoks” isimli gerilim kitabı, 2. baskısını yaptı. İlker Yıldız’ın yazarlık kariyerini ve kitabını anlattığı röportajı, birçok internet sitesinde yayınlandı.
İlker Yıldız kimdir? Bize kendinizden kısaca bahseder misiniz?
Ben 1991 doğumlu, birçok kişinin “ bu yaşta ne biliyor ki ne yazıyor” diyebileceği genç bir adamım. Okan Üniversitesi Uluslar arası İlişkiler son sınıf öğrencisiyim. Siyasetle uğraşan birçok kişi gibi hayal gücüm biraz fazla gelişmiş durumda anlayacağınız. Hayatı kurgulamayı öğreniyorsunuz çünkü bu dalda. Kendi alanımda birçok seminer ve konferansta konuşmacı olarak katıldım fakat sanırım sizin öğrenmek istedikleriniz bunlar değil. Edebiyata yönelen diğer İlker Yıldız, biraz depresif bir kişilik.
“‘PARADOKS’ ROMANTİZMİN ÜST SEVİYEDE OLDUĞU BİR GİZEM ROMANI”
İlk romanınız olan ‘Paradoks’un hikayesi nedir?
Bu kısa hayatımda nice ayrılıklar, hüzünler benim duygusal ve edebi kişiliğimi besleyen şeyler oldu. Her zaman çok konuşkan bir adam oldum, espri yapan, gülen bir adam. Fakat içimde bir yerlerde gizli bir hüzün vardı, gerçi hala var, di’li geçmiş zaman kullandığıma bakmayın siz. Şiirler yazdım, bunları seslendirdim. Ama beni doyurmadı bir türlü bunlar. Başka bir şeyler yapmalıydım, sonrasındaki süreçte de ‘Paradoks’ ortaya çıktı.
‘Paradoks’ adlı kitabınızın türü nedir? Gerilim mi, gizem mi, aksiyon mu?
İnanın bu sorunun cevabını ben de bilmiyorum. Yani birçok okuyucum kitabı aşk kitabı olduğunu düşünerek aldıklarını söylüyorlar ama ben şahsen şunu diyebilirim ki romantizmin üst seviyede olduğu bir gizem romanı Paradoks. Sürekli kendiyle çelişen bir adamın ikili ilişkilerdeki hatalarının sonuçlarının hiç beklenmedik yerlere gidebileceğini anlatan bir uyarı metni aynı zamanda…
“ÇELİŞKİNİN EN KARMAŞIK HALİ”
‘Paradoks’ kelimesinin anlamı nedir ve neden bu adı seçtiniz?
Paradoksun benim kullanmayı tercih ettiğim anlamı, çelişkinin en karmaşık hali. Kitabın ilk sayfalarından itibaren kendini hissettiren çelişkiler benim okuyucuya sunduğum ipuçları aslında. Yani okuyan kişi “aa bak burada mantık hatası var” dedikten sonra kitabın son sayfalarında aslında onların mantık hatası olmadığını, kendi zihninin kitabı anlamaya çalışırken yaşadığı bir paradoks olduğunu anlaması…
“KORKULARINIZLA YÜZLEŞİN”
Kitabınızda, ‘herkese korkularıyla yüzleşmesi çağrısı’ yapılıyor dersek doğru olur mu?
Aslında evet, tam olarak yapmak istediğim şey bu. Her insanın içinde yüzleşmekten korktuğu gerçekler dolayısıyla kişisel korkuları vardır. Bu kaybettiğiniz bir yakınınızı hatırlamaktan korkmak olabilir, yani acıyla yüzleşmek ya da eski sevgilinizin başkasının kollarında olduğu gerçeğini kabul etme korkusu olabilir. Metafizik korkular bile olabilir. İşte insan korkularıyla, acılarıyla yüzleşmediği sürece olgunlaşamaz. Çünkü gerçeklikten kaçan bir insan savunmasızdır, hayal dünyasında yaşıyor demektir. Benim de okuyucularıma vermek istediğim mesaj tam da bu aslında. Her ne olursa olsun gerçekler sizi korkutsa bile onlarla yüzleşin. Yüzleşin ki, bir yerden sonra akıl sağlığınız tehlikeye girmesin. (gülüyor)
Romanınızın bir hikayesi var mı?
Romanın yazılış hikayesi gerçekten biraz garip. Romanın ilk sayfasını Almanya’da yazdım. Bundan iki yıl önce Erasmus vesilesiyle Almanya’nın Frankfurt Oder kentine gitmiştim. O zamanlar uzun bir ilişkim vardı. Kitap ilk başta bir aşk kitabı gibi başlamıştı, gurbet hasreti falan derken, sonrasında uzun bir süre ara verdim yazmaya ve tekrar yazmam yine o uzun ilişkinin bitmesiyle aynı döneme denk geldi. Yani benim bir lafım vardır: “ Hüzün, şairin sermayesidir” diye… Biten bir ilişki bana öyle katkılar sağladı ki, ‘Paradoks’ tamamlandı. Bu işin şakası tabi ki, anlatmak istediğim şey iki yıllık bir süreçte yazdığım kitap aslında düzenli yazılsaydı altı ay içerisinde tamamlanabilirdi.
“’PARADOKS’ İKİ KİTAPLIK BİR PROJE”
‘Paradoks’un devamı gelecek mi?
Vallahi şuan Paradoks ikinci baskı için matbaada. Yani sağ olsunlar okuyucuların ilgisi beni çok mutlu ediyor. Zaten Paradoks iki kitaplık bir proje aslında. İlk kitap Demir’in gözünden anlatılırken, ikinci kitapta aslında Demir’in büyük bir hikayenin yan karakteri olduğu ortaya çıkacak, sadece bu kadar söyleyebilirim. Yani baktığınız bir detaya birkaç metre geriden baktığınızda büyük resimde başka bir şeyler de fark etmeniz gibi…
İleriye dönük hedefleriniz nelerdir?
Şunu okuyucularıma söyleyebilirim ki üçüncü kitabım bu iki kitaptan çok daha farklı ve sürükleyici olacak. Zaten benim hedefim, Türkiye’de çok fazla yazarı olmayan bu “gizem, psikolojik gerilim” dalında on yıl sonra bir numara olmak.